HAZAN EĞİTİM DANIŞMANLIK'TAN NASIL KURTULDUM!!!

Öncelikle belirtmek isterim ki, evet dolandırıldım. Hem de çok saf bir şekilde ben de dolandırıldım. Herkes sizden gözü açık, zeki, kolay kolay hiçbir şeye kanmayan biri olmanızı beklerken, siz bütün tecrübesizliğinizle ve iyi niyetinizle önünüze çıkan ilk dolandırıcıya kendinizi kaptırırsınız. Başta aileniz olmak üzere, kendinize rezil olursunuz ve bu da yetmezmiş gibi sizi kandıran sahtekarlar bile sizinle alay eder. İletişim çağında, herkesin her şeyden haberinin olduğu bu dönemde, siz gidip o sözleşmeyi kendinizden emin bir şekilde imzalarsınız. Ben açıkçası özgüvenimi tamamen kaybettim. İnsanlara olan güven duygum, özellikle ilk iki hafta, tamamen kayboldu. İnsanlardan ve onların para kazanma hırsından tiksinircesine, masum insanların bu kadar saf olmasına, hayatın bu düzenine uzun uzun sövdüğüm, batsın bu dünya triplerine girdiğin bir dönemden geçtim. Ama sanmasınlar ki yıkıldım, ben çöktüm. Araştırmacı ve dakik kişiliğimle bu olaydan yara almadan tez zamanda kurtuldum. Tabi ki yardım aldığım kişiler de oldu. Onların desteği ve bilgileriyle doğru adımlar attım. Şimdi ben de, benim gibi yüksek öğrenim gören, akıllı, zeki, kültürlü ama keriz gibi sözleşme imzalayıp başına dert açan kader arkadaşlarıma, bu vahim olaydan nasıl kurtulduğumu anlatmayı ve onlara yol göstermeyi bir borç bilirim!! 

Karlı bir Ocak ayıydı. Yüksek lisans öğrenimimin ilk final sınavından çıkmış durağa giderken, önümü kızıl saçları ve sakalları olan, uzun boylu, eşşek suratlı bir çocuk kesti. Bana yabancı dil ile ilgili bir çalışma yaptığını, onlara yardım edip etmeyeceğimi sordu. Fazla detaya girmek istemiyorum aslında, eğer bu olayı yaşadıysanız bundan sonra neler olduğunu tahmin edersiniz. Ama belirtmek istediğim bazı noktalar var. T.I firmasının 1500 tl karşılığında yabancı hocalarla online eğitim verdiğini, dijital bir ürünün üzerinde olan şifreyi kazıdıktan sonra internetten aktive edip eğitim alınabileceğini söyledi. Bana o dijital ürünü kazımadan, hiçbir müdahalede bulunmadan verdi. Bunu belirtmek istedim çünkü artık yeni taktik olarak şifreyi kendileri kazıyıp veriyorlarmış. Vay şerefsizler! (Ama böyle bir durumda da korkmaya gerek yok şimdiden söyleyeyim). Ben de o sırada Erasmus sınavına girmeyi düşünüyorum, ideallerim büyük tabii. Bir gün önceden babam da İngilizceni hallet yurt dışına git diye tehbihte bulunmuş, her şey üst üste gelmiş yani. Bir de,  ben o eşşşek suratlı adama kanıp sözleşmeyi imzalarken, kalem bitti. Resmen imza atacakken kalemin mürekkebi bitti. Allah bana mesaj göndermiş resmen kızım imzalama sakın diye. Ama ben çok kültürlü bir insan olduğum için tabi ki anlamadım ve imzaladım. İşte bana da hepinize söylendiği şekilde 14 günlük bir cayma hakkım olduğunu, memnum olmazsam iade edebileceğimi falan söylediler. Sözleşmeye de "dijital ürünü açtım" diye de bir güzel yazdırdılar. Sözleşmenin bir kopyasını da bana verip gönderdiler. Giderken de "Memnun olmazsam gelir seni bulurum heheheheh" diye laf çarparak gittim, çok kültürlü olduğumu bir kez daha belirtmek isterim😩

Eve vardım. Babama sözleşme imzaladığımı tabi ki söylemedim. Sadece konudan bahsettim, o da sakın alma öyle bir şey ben seni kursa göndereceğim dedi. Haliyle bende ufak ufak morarmalar başladı. Şifreli dijital ürünü aldım elime, dedim kızım kazıma, hiç dokumadan biraz araştır, nasıl olsa 14 gün içinde cayma hakkın var, arar iptal edersin. Nette T.I firmasını araştırdım, kaliteli bir firma gibi geldi ama bir terslik var.. Adamlar hiç online eğitimden bahsetmemiş. Yabancı eğitmenler ibaresi geçmiyor bile. Hafiften kıllanmalar başladı bende. Şifre için de, verilen eğitim setinin yanında bu şifre ile internetten test çözebilirsiniz, hocalara sorular sorabilirsiniz falan demişler. Dedim neyse ben bir mail atayım bu firmaya da iptal etsinler. Mail attım, bana dağıtıcı firma ile irtibata geçin dediler, yani Hazan Eğitim Danışmanlık ile görüşün demek istediler. Ben bu sefer onlara mail attım ama tabi kiiii geri dönüş olmadı. Yarın ararım dedim konuyu kapadım. Çünkü ertesi gün Uygulamalı Matematik sınavım var, stres tavan nerdeyse. Akşam oldu ben yatağa girdim, bir daha araştırma yapayım dedim. Bu sefer Google hazretlerine Hazan Eğitim Danışmanlık'ın sahibinin adını yazdım. Burda şahıs ismi vermek istemiyorum ama siz çok iyi biliyorsunuz onun kim olduğunu... Adresler, iş ilanları, fotoğraflar falan derken, bir sitede adamın birinin yaptığı yorumu okudum. "Sayın bilmem ne, öğrencim üzerinden kazandığınız haram paraların hesabını nasıl vereceksiniz" diye. Alllaah ben de şarteller attı bunu okuyunca. Kııızz dedim yandın sen!! İnanmak istemedim, başka bir mevzudur dedim yok nafile, saat olmuş gece  2 buçuk ben harıl harıl araştırma yapıyorum. Sonunda bir forum sayfasına denk geldim ve bende zincir o sıra koptu. Adam resmen benim başıma gelen olayın aynısını yaşamış ve nasıl kurtulmamız gerektiğini bir bir anlatmış. Fakat farklı bir firma. Hâlâ diyorum ki, belki bunlar böyle değildir, avutmaya çalışma çabasındayım kendimi. Altında da ben de Hazan Eğitim Danışmanlık denen firmadan müzdaribim diye bir yorum görünce de, dedim zurnanın zort dediği yere geldin sevgili kültürlü insan. Dolandırıldın. Saat oldu 3, ben şikayet sitelerinden yorumlar okuyorum, ağlıyorum, ne yapamam gerektiği hakkında araştırma yapıyorum. İnsanlar arayıp caymak istiyorum dedikleri zaman, peki isteğiniz alındı, sözleşme iptal edildi yapmanız gereken bir şey kalmadı diyip oyalıyorlarmış, 14 gün geçtikten sonra da parayı ödemediniz diye mesajlar atıyorlarmış, tehdit ediyorlarmış, pazarlık yapıp parayı indirimden peşin ödemelerini istiyolarmış, haciz getiricez, hapse attırıcaz gibi şeyler söylüyorlarmış. Okudukça okuyorum.  Ama ertesi gün saat 1 de sınavım var erken kalkıp çalışmam lazım. Sabaha kadar çivili yatakta yatar gibi sağa sola döndüm, kendimi yedim bitirdim, aileme söylemeden nasıl kurtulurum, babam duyarsa ne tepki verir falan filan bin bir türlü fikirle sabahı ettim. Aileme hiçbir şey çaktırmadan sabah uyanıp okula gittim, o muhteşem sınavımı oldum ve yolda aileme söyleme kararı verdim. 

Bu kısımları biraz atlamak istiyorum çünkü psikolojiniz ciddi bir şekilde bozulabilir. Tam bir aile dramıydı. Facia idi. Babam Yaprak Dökümü'ndeki Ali Rıza Bey, annem Marvel kahramanı olan Hulk, kızkardeşim Öksüzler'deki vurucam kırbacı, vurucam kırbacı diyen tip modlarına geçti. Ben ise.., neyse çok kötüydü yaa hatırlamak istemiyorum o yüzden geçicem bu kısımları :D :D 
Babam aldı eline telefonu, aradı firmayı, önce sakin sakin konuştu, sonra baktı ki telefondaki kadın laftan anlamıyor ve saygısızca konuşuyor, babam da başladı küfretmeye hakaret etmeye, bağırıp çağırmaya. Kadın babama gerizekalı diyince annem aldı telefonu, başladı kadına sövmeye, kızarana kadar bağırmaya, siz dolandırıcısınız sistemin kölesisiniz, ahlaksızsınız falan demeye, o yüzden içiniz rahat olsun annemle babam içinizden geçen herşeyi onlara söylediler :D 

Ben yapmam gereken her şeyi öğrenmiştim ama daha kaliteli bilgi öğrenmek adına liseden fizik hocamı aradım, eşi savcı olduğu için bana yardımcı olur diye. Allah razı olsun kendi evladı gibi yardımcı oldu bana, herşeyi adım adım anlattı. Korkmamam gerektiğini, her türlü kazanacağımı söyleyip beni rahatlattı. Çok Özgür bir insan olan diğer dostum ise başına gelen benzer bir olay olduğu için bana bazı ipuçları verdi, onun avukat dostu, çok Yiğit bir insandır, bana gerekli olan bütün tavsiyeleri verip içimi rahatlattı. Onlara binlerce kez teşekkür ediyorum. 

Şimdi geçelim neler yapmanız gerektiğine...

1. Dijital ürününüz kazınmamış ise, kesinlikte dokunmayın. Kazımadığınızı kanıtlamak için fotoğrafını çekin. Çok iyi muhafaza edin. 

Dijital ürün bu şekilde.
Eğer dijital ürünü size kazıyıp verdilerse de bana kalırsa yine de fotoğraflayın, şikayette bulunduğunuz hakem heyeti ürünün nasıl bir şey olduğunu bilsin.

2. 14 günlük cayma süresini geçirmediyseniz, olayı hemen fark ettiyseniz, hemen cayma bildirimi yollamanız gerekmekte. Diğer adı ihtarnamedir. Eğer 14 günlük süre geçtiyse, cayma bildiriminizde bu konu hakkında yanlış bilgilendirdikleri için şimdi gönderdiğinizi, ürünün ayıplı ve asılsız olduğunu belirtin. PTT ye gidip "İadeli Tahaddütlü" olarak, firmanın adresine ihtarnameyi gönderin. İhtarname, üründen caymak istediğinizi belirten bir belgedir. Eğer isterseniz daha güvenilir olması açısından Noterden gidip cayma bildirimini gönderebilirsiniz ama 70-100 tl arasında bir ücret ödersiniz.
Benim cayma bildirimim bu şekildeydi. Ama belirttiğim anayasa maddesinin eski olduğunu söylediler, bir sorun olmadı ama siz güncel olan maddeyi bulup belirtin. Ve mutlaka bir örneğini kendinize saklayın. 

3. İadeli tahaddütlü olarak gönderdiğiniz cayma bildirimi karşı tarafın eline ulaştığı zaman, sizin daha önceden imzaladığınız kırmızı bir kağıt, evinize postacı tarafından geri getirilecek. Bunu çok iyi saklayın çünkü postanın onlara ulaştığının bir kanıtıdır. Bunun bir kaç tane fotokopisini çektirin ve saklayın. Ben ek olarak bilgilerimin yazılı olduğu mavi kağıdın fotokopisini ve PTT Takip uygulamasından an be an postanın nerede olduğunu gösteren belgeyi de çıkartıp teslim etmiştim. 

4. Bulunduğunuz ilin Kaymakamlığında bulunan Tüketici Hakem Heyetine verilmek üzere bir dilekçe yazmalısınız. Bu dilekçeyi resmi sitesinde bulabilirsiniz. Bu kısım çok önemli çünkü asıl iş dilekçe ile çözülüyor. Ben dilekçeye ek olarak, yaşadığım herşeyin ayrıntılı olarak anlatıldığı bir kağıt daha vermiştim. Hiçbir şeyi atlamadan yazmıştım. Eğer şifreyi size kazıyarak verdilerse, bunu ifade etmeniz için bu ek kısım çok faydalı olacaktır. "Dijital ürünü açtım" yazısının onlar tarafından yazdırıldığını, 14 günlük cayma süresi olduğu için hiçbir öneminin olmadığını söylediklerini yazmanız lazım.


Benim dilekçem bu şekildeydi. Okuyup kendinize göre uyarlamanız faydalı olacakdır.  

5. İmzaladığınız sözleşmenin 2 adet , net bir şekilde herşeyin belli olduğundan emin olacak şekilde fotokopisini çektirin. 

6. Nüfus cüzdanınızın fotokopisini çektirin.

Bütün bu belgelerden 2 adet kopyanız olmalı. Tüketici Hakem Heyeti her belgeden 2 adet istiyor. 

Ben ilk Tüketici Hakem Heyetine gittiğim zaman, bana cayma bildirimi göndermişsiniz ama karşı tarafın 10 günlük bir süresi var, 10 gün içinde size sözleşmeyi geri göndermek zorundalar, eğer bir geri dönüş olmazsa bize gelip başvurun dediler. Ben 10 gün bekledim ama doğal olarak bir geri dönüş olmadı. Kırmızı zarf geldi ama firmadan bir haber gelmedi. Babam tekrar firmayı aradığında, dijital ürünlerin iadesi yok, size yanlış bilgi vermişler, parayı ödemek zorundasınız gibi saçma sapan, asılsız şeyler söylediler. Dedim siz görürsünüz el mi yaman ben mi.  Gittim tekrar hakem heyetine, bu sefer de ilk ödeme gününe kadar bekleyin, eğer para talep ederlerse gelin dediler. Sabrım taşmak üzereydi de dedim neyse. 

İlk ödeme gününde bana mesaj attılar ödemezseniz şöyle yaparız böyle yaparız bilmem ne. Hoopp ben tekrar heyete gittim dedim artık başlatın benim işlemleri. Bütün belgelerimi verdim. Hepsinden 2 şer tane olacak şekilde. İmzamı attım bir güzel. Ama karar 4-6 ay içerisinde çıkar dediler. Olsun geç olsun güç olmasın dedim. Ara ara gidip bilgi aldım. Başkanla konuştum konuyu ona taşıdım. Her ay mesajlar attılar, avukata verdik sizi, size haciz getirecez, aradılar geleceğiniz bizim elimizde falan dediler ajskskdkdl :D Ben baya korktum yine ama çok kültürlü olduğum için taviz vermiyorum tabi... Bu arada ben Hazan Eğitim Danışmanlık'ın Hazan kısmını bir sosyal medyada buldum. Güzel güzel fotoğraflar paylaşmış, mutlu huzurlu anlar yaşamlar, para dolu hayatlar. En çok canımı acıtan şeyin kadının hamile olduğunu görmemdi. Allah evlat acısı göstermesin demekten başka bir çarem yoktu, sadece Allah'a havale ettim. Kocası olacak adamın, ki ismini biliyorsunuz, onun da hesabını buldum, gayet namuslu,şerefli pozlar verilmiş. Alnı ak sırtı pek. Zor tuttum kendimi bir şey yazmamak için sadece sabır çektim. 


Veeeeeeeeeee Nisan ayında beklenen karar geldi. Eve bir posta geldi. KAZANDINIZ. Yüzüğüne kavuşmuş Gollum gibi sevindim. Dedim adamı böyle Severler işte, adamı böyle mors ederler. Hani kazanamazdık, hani dijital ürünün iadesi yoktu. Hani geleceğim sizin elinizdeydi,hee nolduuuuu. Zaten bana danıştığım her bilir kişi kazanacağımı söylemişti. Bu dolandırıcılardan çok var demişti. 

Bu da karar kağıdı. İyice okuyun. İşin nasıl işlediğini öğrenin. Ne olursa olsun üründen memnun kalmasanız da dahi iade etme hakkınız olduğunu bilin. İster kazımış olun ister kazımamış, ürün ayıplı ise hiçbir gerekçe göstermeksizin iade etme hakkınız vardır. Atılan mesajlara söylenen sözlere itibar etmeyin ve sakın korkmayın. Gerekirse savcılığa gidip suç duyurusunda bulunun. Siz de KAZANACAKSINIZ merak etmeyin. Adamların başında zaten yüzlerce dava var, hangi birinizle uğraşsınlar da sizi dava etsinler de dolandırıcı olduklarını ele versinler. 

Tabi ben bu arada Uygulamalı Matematik sınavından, o sıfır moralle girdiğim, ağlayarak çıktığım sınavdan 82 aldım. Demekki moralli girseymişim kaç alırdım kim bilir 😎 Erasmus sınavına girdim, herşeyi sebebi bu sınavdır, kazandım, Eylül ayında kısmetse Almanya'ya gidiyorum. Boşuna kendimi strese sokmuşum diyorum şimdi. Zaten her şey güzel olacakmış. Hiçbir şey için stres yapmaya gerek yokmuş. Şimdi o günleri gülerek anıyorum, benim için tecrübe olduğunu düşünüp rahatlıyorum. Bir daha da hiçbir yere imza falan atmayacağımı ve yolda durduran kimseye yüz vermeyeceğimi çok iyi biliyorum :D


Umarım sizler için faydalı bir yazı olmuştur. Kendi başıma gelenlerle birlikte sizleri de aydınlatmak istedim. Hadi kolay gelsin hepinize... 

Yorumlar

  1. Geçmiş olsun :)
    Sosyal medyada ben de görmüştüm. Kendilerine gelecek hazırlamaya çalışan gencecik öğrencilerin ve evlatlarının iyi birer geleceği olsun diye yırtınan, gerekirse hayatını ortaya koyan, kendinden önce çocuğunu düşünen anne babaların helal paralarından elde ettikleri haram paralarla kendi doğacak olan bebeklerine nasıl güzel bir çocuk odası hazırladıklarını gördüm. Nasıl onurlu ve nasıl mutlu insan profili çizdiklerini gördüm.
    Allah'larından bulsunlar!
    Neyse ki sen kurtulmuşsun. Umarım kurtulmak zorunda kalan başka gençler de olmaz. Maalesef ki böylelerine kanan gençlere yol göstermek için güzel bir yazı olmuş. Ellerine sağlık.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder